30 Haziran 2014 Pazartesi

çekiliş var


http://ignekutusu.blogspot.com/2014/06/noramore-sponsorlugunda-cekilisim.html?m=1

çekiliş var


http://ignekutusu.blogspot.com.tr/2014/06/kozen-bijuteri-askm-yazl-sonsuzluk.html?m=1

29 Haziran 2014 Pazar

çocuklarda konuşma bozuklukları

Konuşma Bozuklukları

Çocuğunuz,
  • hiç konuşamıyor ya da sınırlı konuşması mı var ?
  • kelimeleri yanlış mı telaffuz ediyor ?
  • tekrara mı ihtiyaç duyuyor ?
  • akıcı konuşamıyor mu ?
  • konuşurken çok mu heyecanlanıyor ?
  • konuşmanız gereken ortamlardan uzak mı kalıyor ?
     
Duymak ve dinlemek birbirinden farklı iki kavramdır. Duymak kulağın işlevi iken dinlemek beynin işlevidir. Örneğin; dışarıda bir yağmur sesi duyduğumuzda bu sesi duyan kulağımızdır, ancak yağmur sesi olduğunu bize söyleyen ise beynimizdir. Yani duyduğumuzu algılamamız ve anlamlandırmamız gerekir. Dolayısıyla kulakların iyi duyması tek başına dinleme için yeterli olmayabilir. İyi bir dinleyici olmak için beynin kulak vasıtası ile duyduğu sesleri algılaması, ayırt etmesi ve işlemesi gerekir. 
Eğer duyulan seslerin algılanması, ayırt edilmesi ve işlemesi doğru bir şekilde gerçekleşmezse örneğin; ”Bana uçak ile helikopterin ortak özelliklerinden bahseder misin?” yönergesi Baba uçak ile helikopterin ortak özelliklerinden bahseder misin?” ya da Bana bıçak ile helikopterin ortak özelliklerinden bahsedermisin?” olarak algılanabilir. 
Dolayısıyla bireyin konuşma gelişiminin değerlendirilmesinde hem işitsel işlemleme süreçlerinin hem de fiziksel olarak konuşmaya yardımcı olan organların desteklenmesi gerekir.

çekiliş dün akşam belli olmuş....tebrikler...

kazanan kişiyi tebrik ederiz....



Çocuğunuz parmak ucunda mı yürüyor?


Çocuğunuz parmak ucunda yürüyorsa, özellikle de yeni yürümeye başladıysa o zaman mutlaka bir Ortopedi ve Travmatoloji uzmanına gitmek gerekir. Çünkü bu durum geçici olabileceği gibi; kalıcı olabilecek bir hastalığın da ön habercisi olabilir. 


PARMAK EMME VE EMZİK KULLANIMI


 Bebeğiniz parmağını emiyor ya da emzik mi kullanıyor? Korkmanıza gerek yok. Bu alışkanlık bebekler arasında çok yaygındır ve onların üzerinde yatıştırıcı bir etkisi bulunur. Bütün bebekler emme ihtiyacı duyarlar. Hatta bazı bebekler anne karnındayken parmaklarını emmeye başlarken bazıları doğduktan hemen sonra bunu yapar.

27 Haziran 2014 Cuma

Çocuklarda kulak akıntısı sebepleri nedenleri ve tedavisi





Çocuklarda kulak akıntısı

Çocuklardaki kulak akıntısı,kulak kiri,irin,bilinmeyen şekilde gelen bir garip sıvı ve ya kan olmak üzere kısımlara ayırılabilir.Ancak genel olarak bebeğin kulağından sızan akıntı kulak kiri olarak tespit edilmiştir.Ancak akıntıya neden olan etkenler tahriş,kulağa alınmış bir darbe ve ya enfeksiyon da olabilir.Kulak zarında oluşan bir çatlak bile akıntıya neden olabilir.Kulak zarındaki çatlakdan dolayı olan akıntı beyaz,birz kanlı ve ya sarı renkli olabilir.Bu akıntıları bebeğinizin yastığında kuru ve kabuklu bir halde gözlemleyebilirsiniz.Bebeğinizin kulağından gelebilecek bir kanama kulak kanalındaki travma,kanser,yaralanma ve ya dış kulağındaki bir nesneden dolayı olabilir.

Bebeklerde Kulak Ağrısı ve Tedavisi





Bebeğin kulağının ağrısı, ya bir kulak enfeksionundan, ya da kulağa yabanı bir cisim girmesinden kaynaklanmaktadır. Bu ağrının sebebi olan yabancı cisim bir tüy vb küçük nesneler olabileceği gibi kulağa su kaçması sonucu da olabilir. Mutlaka bir doktora gidiniz.Yoksa daha tehlikeli durumlar söz konusu olabilir. 


Kan uyuşmazlığı (Rh uygunsuzluğu)




Anne adayınının kanının Rh(-), baba adayının kanının da Rh(+) olduğu durumlarda Rh uygunsuzluğundan bahsedilir. Bunun mutlaka bebekte bir soruna yol açması gerekmez. Eğer bebek Rh(+) bir kan grubuna sahip olursa bu durumda anne adayının savunma sistemi doğmamış bebeğin kan hücrelerini adeta bir yabancı madde gibi algılayarak onları parçalamak için harekete geçer. Eğer anne adayının savunma sistemi ilk kez bu hücrelerle karşı karşıyaysa (ilk gebelik gibi) bu durumda savunma sistemi "silahlarını" geliştiremeden bebek kurtulur, ancak anne vücudu da bu Rh(+) hücreleri tanımış olur.
Gerekli önlemler alınmazsa sonraki gebeliklerden birinde anne adayının savunma sistemi doğmamış bebeğin kanında Rh(+) hücrelere rastlarsa bu sefer sadece "silahları depodan çıkarmak" için vakit harcar ve şiddetle savunmaya geçer.



:)))


Ramazan-ı Şerif


26 Haziran 2014 Perşembe

Yarık Damak ve Yarık Dudak


Yarık Damak ve Yarık Dudak  anne karnındaki gelişimin erken haftalarında bebeğin doğmasına daha çok varken,
 dudağın her iki tarafı ve ağız tavanı normal şartlarda beraber gelişir. Nadir durumlarda, yaklaşık her doğan 800
 çocuğun 1 tanesinde bu vücut bölümleri birleşemez. Üst dudakta birleşmenin olmaması ve ortada bir yarık
 meydana gelmesi “yarık dudak” olarak isimlendirilir. Benzer bir doğumsal anomali olarak ağız tabanı ya da
 damakta yarık meydana gelmesi durumu ise “yarık damak” olarak isimlendirilir. Dudak ve damak dokuları
 değişik evrelerde geliştiğinden çocuklarda yarık dudak, yarık damak veya her ikisinin birlikte ortaya çıkması 
görülebilir. Halk arasında bu şekil bozukluğuna tavşan dudak anomalisi de denmektedir.

23 Haziran 2014 Pazartesi

yeni annelere çocuk bakımı ile ilgili ipuçları

Yenidoğan bebeklerin yaşamdaki ilk günleri, annelerin de en mutlu; ancak bir o kadar da en zor zamanlarıdır. Bu dönemde bebekte görülen en küçük bir değişiklik dahi anneyi korkutur ve endişelendirir. Bu süreci en rahat atlatmanın yolu ise; bebek bakımı konusunda bilinçlenmekten geçmektedir.Kafatasındaki şekil bozukluklarını önemsemeyin!

Bebekler, kafatası kemikleri henüz tam gelişmeden dünyaya gelir Bu yüzden bebek doğum kanalına girdiğinde sıkışmaya veya vakumla çekilmeye bağlı olarak kafatasında şekil bozuklukları görülebilir. Zamanla, beyin büyüdükçe kemikler de beynin şeklini alır ve kafatasındaki şekil bozuklukları ortadan kalkar.

22 Haziran 2014 Pazar

meyveli yoğurt...








Kaç Kişilik: 2-4 kişilik Hazırlama: 10dk



  • Muz
  • Çilek
  • Kivi
  • Yoğurt
  • 1 yemek kaşığı şeker (isteğe bağlı)
Üzeri İçin:
  • Bitter veya sütlü çikolata



Meyveler, yoğurt ve şekeri blenderden geçiriyoruz. Kuplara karışımı paylaştırıyoruz. Üzeri için çikolatayı benmari usulü eritip istediğimiz gibi süslüyoruz. Çocuklar bu tarife bayılıyor. Dışarıdan alınan meyveli yoğurtlar yanında sıfır kalır. İçiniz rahat şekilde çocuklarınıza istediğiniz kadar yedirin. Afiyet olsun.

çocuklara uygun tarifler....


Sebze Çorbası

1 orta büyüklükte patates, 1 küçük havuç veya taze kabak, 2 yaprak ıspanak veya diğer yeşil yapraklı
sebzeler, 1/2 tatlı kaşığı bitkisel sıvı yağ. Sebzeler yıkanır, kabukları incecik soyulur, kazınır veya ayıklanır.
1.5 su bardağı su kaynama derecesine gelince havuç ve patates konup yumuşayıncaya kadar pişirilir.
Yeşil yapraklı sebze eklenip 5 dakika daha pişirilir. Ateşten alınıp ezilir. 1 çay kaşığı bitkisel sıvı yağ
eklenir. Çocuk büyüdükçe sebze çorbası daha koyu olarak hazırlanır. Pişen sebzeler püre makinasından
geçirilerek ezildiği gibi tahta kaşıkla ezerek kevgirden de geçirilir.

Anafilâksi (sistemik alerjik yanıt):



Günümüzde besin alerjisi ağır sistemik reaksiyonların (anafilâksi,
ölümcül alerjik reaksiyon) birinci nedenidir. Besinler, arı sokması ve ilaç alerjilerine bağlı anafilâksiden iki
kat daha sık anafilaksiye sebep olmaktadırlar. En sık balık, fıstık ve kabuklu deniz hayvanları anafilâksiye
neden olur. Sistemik bir reaksiyondur. Özellikle astımı olanlarda ölümcül seyredebilir. Belirtiler, besini
yedikten (hatta bazen pişirme sırasında çıkan buharını soluduktan) hemen sonra dakikalar içinde başlar.
Belirtileri ağızda karıncalanma, kaşıntı, vücutta yaygın ürtiker (kırmızı-pembe renkte ödem plakları),
karın ağrısı, bulantı, kusma, boğazda tıkanma hissi, solunum güçlüğü, hırıltılı solunum, ses kısıklığı ve
hipotansiyon ve bayılmadır.

20 Haziran 2014 Cuma

Soluk Borusuna Besini Kaçırma



İlk 3 yaşta çocuklarda çiğneme ve yutma fonksiyonlarının gelişimi tamamlanmamıştır. Bu nedenle
besinler yumuşak bir şekilde verilmelidir. Fındık, fıstık, kabak ve ayçiçeği gibi sert ve taneli besinler
kolayca soluk borusuna kaçarak boğulmaya yol açabileceği için çocuğa 3 yaşından önce verilmemeli
ancak verilecekse de mutlaka kontrol altında verilmelidir.

19 Haziran 2014 Perşembe

çocuklarda kabızlık...




Kabızlık sorunu en sık 2 yaş civarında çocuğa tuvalet eğitimi verilirken karşımıza çıkan bir sorundur.
Kabızlık çocuklarda karın ağrısının en sık sebebidir. Anne sütünden süt bazlı mamalara ve ek besinlere
geçiş sırasında da kabızlık görülebilir.

Acil Durumlarda Yapılması Gereken İşlemler




bunları bilmek hayat kurtarır...

Karın Ağrısı (Ciddi)nda;

Aileye haber verin. Eğer çocuk yaralandıysa ve çocukta şiddetli
kusma veya kusmuğunda kan varsa çocuğun rengi soluksa 112’ yi
arayın. Çocuğun bir şeyler yemesine ya da içmesine izin vermeyin.

Acil Hastalıklar ve Yaralanmalarda Yapılması Gereken İşlemler



Acil durumlarla ilgili kurumda mutlaka ailelerinde onayladığı bir acil durum formu bulunmalıdır. Bu
formda ilk yardım ve acil servis uygulamalarıyla ilgili bilgilendirme yer almalı ve her yıl ailelere yeniden
imzalatarak bilgilendirme yapılmalıdır.
Kurum çalışanlarının Kızılay gibi bir kurumdan ilk yardım eğitimi almış olmaları önerilmektedir. Ayrıca
bu eğitimler düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır.

çocuklarda zehirlenmeler...






Zehirlenme çocukluk döneminde sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Çocukluk çağı zehirlenmelerinin
%87’si evde ortaya çıkar ve kazayla olan zehirlenmelerin yaklaşık %80’i 5 yaşın altındaki çocuklarda
görülür. Bir yaş altındaki çocuklarda zehirlenmeler ilaçların yanlış kullanılması sonucu ortaya
çıkarken büyük çocuklarda zehirlenmeler, ev ürünlerinin alınması ya da merak nedeniyle ortaya çıkar.
Zehirlenmeler genellikle sindirim sistemi, solunum, deri ve mukozalar yolluyla zehirli madenin vücuda
alınmasıyla gerçekleşir.

Komşuda Öpücüklü Çanta Çekilişi Var...


http://nursbutik.blogspot.co.uk/2014/06/opucuklu-canta-cekilisim-var.html

Alt (Peri-Anal Bölge) Temizliği


Alt temizliği vücut bölümleri temizliğinin en önemli kısmını oluşturur. Kız ve erkek çocuklarında
ayrı önemi vardır. Kızlarda dış üreme organları, ilk aylarda henüz gelişmediğinden açık durumdadır.
Temizlik yapılırken daima önden arkaya, yani makata doğru silinmelidir. Dış üreme organlarının
dışkı ile kirlenmemesine dikkat edilmelidir. Çünkü dışkıdan bulaşan mikroplar, idrar yollarına
girerek iltihaplanmalara neden olabilir. Bebeğin pişik olmaması için sık aralıklarla bezi kontrol
edilmelidir. Silme bezi olarak son dönemde ıslak mendiller kullanılsa da ideal olanı yumuşak bir bez
ile alt temizliğinin sağlanmasıdır. Bu bezler yıkanıp ütülenerek kullanılmalıdırlar. Eğer ıslak mendil
kullanılıyorsa alkolsüz olmasına dikkat edilmelidir. Bebek kakasını yaptığında, mümkünse, genital
bölge yıkanmalı ve iyice kurulanmalıdır. Yıkamak mümkün değilse önce sabunlu su ile silinmeli, sonra
durulanmalı ve kurulanmalıdır.
Erkek çocuklarda da genital bölge temizliği önemlidir. Erkek üreme organı doğumda bir deri ile
kaplıdır. Buna sünnet derisi adı verilir. Bazen sünnet derisinin iç kısmı doğuştan dardır ve bu, bebeğin
idrarını güç yapmasına neden olur. Böyle durumlarda, çocuğun yaşına bakılmaksızın sünnet yapılır.

Çocuğun Tuvalet Eğitimine Hazır Olduğunu Gösteren Bazı İşaretler



• Uykudan kuru kalkabiliyor ve gün içinde 2 saat kuru kalabiliyorsa,
• Büyükler gibi tuvalete gitme isteğini belirtiyorsa,
• Altını ıslattığında utanıyorsa,
• Islak, kuru, lazımlık vs. gibi tek sözcüklük ifadeler kullanabiliyorsa çocuk, tuvalet eğitimine hazır
demektir.

Bulaşıcı Hastalık Nedir?



Virüsler, bakteriler, mantarlar ve parazitler gibi hastalığa neden olan mikroorganizmaların
oluşturdukları hastalıklara enfeksiyon hastalıkları denir. Bulaşıcı hastalıklar ise kişiden kişiye
bu enfeksiyon hastalıklarının yayılmasıdır. Enfeksiyon hastalıkları sıklıkla çocuklarda bulunur ve
bulaşıcıdır. Yani çocuktan çocuğa kolayca yayılır.


Bazı Çocukluk Çağı Enfeksiyon Hastalıkları Nasıl Yayılır?


Mikroplar vücudumuza çok farklı şekillerde girerek hastalığa neden olurlar. Bu nedenle hastalıkların
önlenebilmesi için vücuda nasıl girdiklerini bilmemiz gereklidir. Aşağıdaki tabloda hastalıkların
bulaşma yolları verilmiştir. Bu bulaşma yollarına kaşı önlem alındığında birçok çocukluk dönemi
hastalığının önlenmesi mümkündür.

İLAÇ KULLANIMINDA DİKKAT EDİLECEKLER



ÇOCUĞA REÇETE İLE VERİLMİŞ BİR İLACI UYGULARKEN AŞAĞIDAKİLERE DİKKAT ETMEK ZORUNDASINIZ.


• İlaç bir doktor tarafından mı önerilmiş?
• İlaç orijinal paketinde mi?
• Reçete zamanı var mı?(Tarihi kontrol edin)
• Son kullanma tarihi var mı? Ne zaman?
• İlacın özel bir verilme, saklama, hazırlama şekli var mı?
• İlaç çocuğa özgü mü? (Pediatrik formül mü?)
Çünkü ailenin ilacı evde unutması ve bir dozun atlanması çocuklar için önemlidir.Bu yüzden ilacın bir kısmı okuduğu okulda bulundurulması önemlidir.

İki yaş altındaki çocuklara reçetesiz ilaç vermek doğru değildir. Eğer çocuk 2 yaşın altındaysa ve aile ilaç
verme konusunda ısrarlıysa bir sağlık merkezine danışarak ilaçla ilgili bilgi alınmalıdır.

Hiçbir zaman günü geçmiş ilaçlar kullanılmamalı ve ailelerin evde süt ya da meyve suyu gibi içeceklerin
içine ilaçları koyarak kuruma getirmelerine izin verilmemelidir. Çünkü bu, ilaçların yan etkilerine ya da
doz aşımına neden olabilir.

Yaralanma Durumunda Yapılacaklar:




Yaralanmalar acil müdahale gerektirir. Yaralanmayı tanımlamak, incelemek, eğer gerekliyse tıbbi tedaviyi
belirlemek gerekir. Çocuklarla çalışan herkes ilk yardım ve kardiyo pulmoner resüsitasyon (Temel yaşam
desteği, kalp/solunum masajı) bilgilerini güncellemelidirler. En azından çocuk bakım alanında bulunan
bir kişi, bu konuda eğitilmeli ve her zaman bakım alanında bulunmalıdır.
Yaralanmalar iki kategoriye ayrılır: Kasıtlı ve kasıtsız yaralanmalar.

Çocuklarda Agresif Davranışlar ve Isırıklar





Çocuklar hem sözel hem de fiziksel agresyonlar (kızgınlıklar) gösterirler. Sözel agresyon diğer çocuklar ya
da yetişkinlerce küçümseme, dalga geçme ya da alay etme gibi davranışları içerir ve çocuğun öz saygısını
yaralayabilir. Isırma, vurma, tırmalamak ve tekmelemek gibi şiddet davranışları fiziksel yaralanmalarla
sonuçlanabilir. Ebeveynler çocuklarının fiziksel yaralanma sonucu kanamalar yaşamasından oldukça
kaygı duyabilirler. Özellikle başka bir çocuk tarafından ısırılma sonucu AIDS hastalığına neden olan HIV
virüsü ya da karaciğer hasarlanmasına neden olan hep-B virüsü kapmalarından endişe duyabilirler.

18 Haziran 2014 Çarşamba

Bebeklerde Pişik



Pişik, bebeklik döneminin en sık karşılaşılan sağlık problemidir. Bebeklerin yanı sıra daha büyük
çocuklarda ve yetişkinlerde de görülebilmektedir. Ülkemizde 0-1 yaş arasındaki bebeklerin büyük
bölümünde pişik oluşmaktadır. Pişik, farklı derecelerde olmakla birlikte bazen hafif bir kızarıklıkken
bazen de akıntılı ve kabuk bağlayan küçük yaraların eşlik ettiği oldukça ağır iltihaplı bir şekilde
görülebilir. Pişiğin nedeni derinin tahriş olmasıdır. Bebek bezi pişiği o bölgeye temas eden tahriş edici
maddeler nedeniyle ortaya çıkar. Bu maddeler genellikle idrar ve dışkıdaki mikroorganizmalar ya da
kullanılan bez olabilir. Pişiğin oluşmasına neden olan başlıca nedenler:


Bebeklerde Ağız-Diş Temizliği.



Dişlerin gelişmesi doğum öncesinde başlar. Olgunlaşmasını tamamlamış dişler, doğumdan sonra,
belirli bir sıra ile diş etlerini delerek çıkar. Dişlerin çıkması sırasında bazı çocuklarda birkaç gün kuru
öksürük, uyku bozukluğu, huzursuzluk ve hafif ateş görülebilir. Dişlerin çıkma zamanında bireysel
farklılıklar görülebilir. Bebek 6-8 aylıkken (İlk dişleri ağzında görülmeye başladığında) temizleme
işlemi başlamalıdır. Sabah kahvaltı sonrası ve akşam yatmadan önce, dişleri (en azından çiğneme
yüzeylerini) temiz bir tülbentle ya da gazlı bezi ıslatarak silmek, temizlemek uygundur.

Bebeklerde Pamukçuk Olması.

Bazı mantarların, ağız içinde oluşturduğu bir enfeksiyondur. Bazen emmeyi ya da yemek yemeği
engelleyecek kadar acı verici olabilir. Pamukçuk oluştuğunda karbonatlı su (1 çay bardağı suya 1 çay
kaşığı karbonat ) temiz bir gazlı beze dökülerek ağız içi silinmelidir. Annenin meme başlarında mantar
enfeksiyonu varsa doktorun önerdiği kremler kullanılmalıdır. Emzik ve biberonlar kaynatılmalıdır.
Ayrıca her pamukçuk enfeksiyonu sonrası emzikler ve biberon başları yenilenmelidir.

bebeklerin saçları nasıl temizlenir?




Saç Temizliği
Bebeğin/çocuğun saç bakımı özellikle ilk aylarda önemlidir. Her banyoda bebeğin/çocuğun saçları
yıkanır ve taranır. Bazı çocukların saçlarında, konak ve kepek dediğimiz pullanmalar oluşur. Bunu
önlemek için saça banyo öncesi zeytinyağı sürüp taramak gerekir. Doktor önerisine göre, ilaç ve çeşitli
şampuanlar da kullanılabilir. Günlük temizlik, saç diplerini temiz ve konaksız tutar. Ancak bebekte/
çocukta konak geliştiyse mutlaka uygun bakımın yapılması gereklidir.
Küçük bebekler baş bölgelerinden çok terledikleri için yeterli temizlenmezlerse baş bölgelerinde
konak denilen sert-beyaz pullanmalar görülebilir. Konak oluştuğunda bebeğin başına bir gece
önceden veya banyodan birkaç saat önce biraz saf badem yağı, saf zeytinyağı ya da ½ çay kaşığı
karbonat, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile hazırlanan karışım sürülerek konaklar kabartılır, arkasından
banyo yaptırılarak bebekler için hazırlanmış yumuşak bir fırça veya tarakla taranır. Çıkmadığı takdirde
işlem birkaç defa tekrarlanır. Konak temizlenirken bebeğin kafasında yer alan bıngıldaklarına dikkat
edilmelidir. Fazla baskı uygulanmadan yumuşak hareketlerle bu bölge ovularak temizlenmelidir.

bebeklerde banyo nasıl yaptırılır?





Deri Temizliği ve Banyo
Banyo yaptırmak; bebeğin gelişmesi, iştahının artması, uykusunun düzenlenmesi gibi yararlarından
dolayı sadece temizlik için değil her anlamda çok önemlidir. Bebeğin ilk banyosu, göbek düştükten
sonra yapılmalıdır. Bu sürede deri enfeksiyonlarından ve pişikten korumak için bebeğin vücudu silme
banyo ile temizlenmelidir. Yani yumuşak bir bez, sabunlu suda ıslatılır ve bebeğin vücudu bu bezle
silinir, durulanır ve kurulanır. Silme sırasında cildi tahriş etmemeye ve sabun kalıntısı bırakmamaya
özen gösterilmelidir.

el nasıl yıkanmalıdır?



Sosyal El Yıkama;

Mikrop öldürücü etkisi olmayan sabun ile ellerin yıkanmasını ifade etmektedir.
Burada eldeki gözle görünür kir ve deride normalde var olup hastalığa neden olmayan mikroplar
(geçici flora elemanları) tamamen ortamdan uzaklaştırılmaktadır. Bu etkinin sağlanması için eller
en az 20 saniye yıkanmalıdır. Sıvı sabunların ve kalıp sabunların konulduğu yerlerde gram-negatif
bakterilerin üremesi ihtimali olduğu için sabunların tek kullanımlık olması veya ısıya dayanıklı olması
ve dezenfekte edilmesi gerekir.

12-36 Ay Çocuk Beslenmesi





Çocuğunuz birinci yaşını doldururken onu artık aile sofrasına, ailenin düzen ve saatlerine alıştırmaya
başlamalısınız. Aile sofrasında yemeğe başlamak, hem onun sosyal davranışlar ve beceriler kazanmasını
sağlayacak, hem de ailenin diğer bireyleri ile yemek yiyor olması, çocuğunuzun kendisine verilen besinleri
reddetmemesi için özendirici bir faktör olacaktır. Çocuğunuzun yetişkinle beraber sofraya oturması,
pişirilen bütün yemeklerden yiyebileceği anlamına gelmez. Çocuğunuzun yemeklerini, az tuzlu ve az
şekerli hazırlanmalıdır. Üç yaşını doldurana kadar çocuğunuzu ona uygun besinlerle beslemeli, ihtiyacı
olan gıda miktarlarını günlük olarak alıp almadığını kontrol etmelisiniz.

6-12 Aylık Bebek Beslenmesi





Anne sütü ilk altı ayda bebeğinizin ihtiyacının tamamını, altı-on ikinci ayda %50’sini ve on ikinci aydan
itibaren de %30unu karşılar. Anne sütüne ilave olarak verilen besinler tamamlayıcı besin olarak
adlandırılırlar.

Çocuklar İçin Menü Planlaması





Beslenmenin yeterli ve dengeli olabilmesi için besin grupları ve bunlardan günlük olarak ne kadar alınması
gerektiğinin bilinmesi önemlidir. Besinlerin dört grup altında toplanması ve bu gruplardan tüketilecek
miktarların belirlenmesi, günlük beslenme planlarının yapılmasında büyük kolaylık sağlar. Araştırmalar
uzun süreli açlıkların metabolizma üzerindeki olumsuz etkilerini kanıtlamıştır. O nedenle önerilen öğün
planlamasında tüm besin gruplarından gerektiği miktarda alınmasının yanı sıra günde üç ana ve iki-üç ara
öğünün alınması gerekir.

Çocuklarda İştahsızlık.



İştah bir besine karşı duyulan bilinçli istektir. Bireysel, ailevi, ekonomik, çevresel ve sosyo-kültürel
faktörler iştahı etkileyebilir. İştahsızlık, annelerin en sık şikâyet ettikleri beslenme problemidir. İştahsızlık
sorunu olan bir çocukta kilo almada da sorun varsa, iştahsızlık yapan hastalıklar araştırılmalıdır. Çocuğun
kilo alamaması veya kilo kaybetmesi iştahsızlığın altındaki hastalıkları araştırmayı zorunlu kılar. Ancak
bazen hiçbir organik hastalık olmadan da çocukta geçici kilo problemleri olabilir. Buna ancak doktor
kontrolü sonrası karar verilebilir. Eğer çocuğun kilosu yeterli ancak iştahsızlık sorunu var ise, bu durum
organik hastalıktan ziyade psikososyal gelişme ile ilgilidir.
Beslenme ve uyku sorunu çocukların %20-30 unda görülür. Beslenme sorunu olan çocuklarda genellikle
uyku sorunu da birlikte görülür. İştahsız çocuklar genelde geç yatıp geç kalkan, belirli bir günlük düzeni
olmayan çocuklardır. Uykunun düzene girmesi ile genellikle beslenme sorunu da çözülür.
Ayrıca birçok iştahsız çocuk televizyon yardımı ile beslenmeye çalışılmaktadır. Küçük yaşlarda çocuklar
yeterince kontrol kazanmamış olmaları nedeniyle aynı anda yemek yeme ve televizyon seyretme işini
yapamazlar. Bu sırada anne ya da bakıcı tarafından zorlayarak besleme aşırıya kaçıp, çocuğun sahip
olduğu kontrolü kaybetmesine neden olabilir.

Anne Sütünün Saklanması ve Kullanılması





Anne Sütünün Saklanması ve Kullanılması
Eğer anne çalışıyorsa sütün sağılarak bebeğe verilmesi gerekebilir. Bunun için anne sütü temiz plastik
kaplarda saklanmalıdır. Plastik kaplarda anne sütü buzdolabı rafında iki saat, derin dondurucuda altı ay,
buzlukta üç ay süreyle, üzerine tarih ve saat yazılarak saklanabilir. Kullanılmadan önce mutlaka ısıtılması
gerekir. Bunun için kesinlikle süt ocağa konmamalıdır. Benmari yöntemi denilen ılık suyun içine plastik
kaptaki süt konularak ısınması sağlanmalıdır.

yeni doğan bebeği emzirme tekniği...




(Anne Sütü İle Beslenme)
Anne sütü; yeni doğanda en üst düzeyde büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin
öğelerini içeren, sindirimi kolay doğal bir besindir.
Bebeğinizin erken doğması ya da zamanında doğmuş olması sizin sütünüzün özelliğini etkilemez. Bu
nedenle yaşamın ilk altı ayında bebeğinize anne sütü dışında herhangi bir besin maddesi vermenize
gerek yoktur. Eğer bebeğinize anne sütü veremiyorsanız doktorunuzun önerdiği uygun formül (hazır)
mamalardan verebilirsiniz. Mamayı bebeğinize verirken kaşık ya da emzik deliği geniş olmayan biberonları
tercih etmelisiniz.

boğaz ağrısı ve şiddetli öksürük için yapılacaklar...




Boğaz Ağrısı: Boğaz ağrısı, birçok rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. İltihaplar, boğaz ağrısının
en sık sebepleridir ve bunlar bulaşıcıdırlar. Çocuğunuzda;
• Eğer, üç günden uzun süren yüksek ateş varsa,
• Çocuğunuz kreşe veya anaokuluna gidiyorsa,
• Okulda beta saptanan arkadaşları varsa,
• Boynundaki bezeler şişmişse mutlaka bir sağlık kuruluşuna götürmeniz gerekmektedir.


DERİDE KIZARIKLIK VE DÖKÜNTÜ



Deride Kızarıklık, Döküntü: Çocuğunuzda doğdukları andan itibaren çeşitli deri döküntüleri gelişebilir.
Bazıları kendiliğinden kaybolurken bir kısmı da çocuğun bir hastalığı ya da alerjisi olduğu anlamına gelir.
Ancak bazı döküntüler hastalık belirtisi olarak ortaya çıkarlar. Anne babalar olarak sizler çocuklarınızda
bu şikâyetler ortaya çıktığında özellikle de ateşle birlikte döküntüler varsa mutlaka bir sağlık merkezine
başvurmalısınız.

BEBEKLERDE BULANTI KUSMADA NE YAPMALIDIR?





Bulantı-Kusma: Çocuğunuz bir gün içinde iki ya da daha fazla sayıda kustuysa bu önemlidir. Kusma
bebeklik döneminden başlayarak oldukça sık görülen bir olaydır. Bütünüyle zararsız bir durum olabileceği
gibi ağır bir hastalığın işareti de olabilir. Kusmayı değerlendirirken kusmanın biçimini, çocuğun yaşını ve
çocukta kusmaya eşlik eden diğer belirtileri dikkate almak gerekir. Eğer çocuğunuzda kusma ile birlikte,
*Karın ağrısı, mide ağrısı varsa,
*Sayıklama varsa,
*Uykudan zor uyanıyorsa, sersemlemişse,
*Kusmuğunda kan varsa,
*Vücudu su kaybetmişse (Vücudun su kaybettiğini anlamak için; tükürük salgısına bakılır, tükürük
salgısı az ise su kaybetmiştir. Yine idrara az çıkıyorsa, idrarı çok sarı ve kokulu ise su kaybetmiştir.)
bu kusma türü önemlidir.

bebeklerde ishalde yapılması ve yapılmaması gerekenler...



İshal:

      İshal kısaca sulu dışkı yapmak demektir. İshal genellikle aniden başlar ve dışkı sayısında artma
(günde üç defadan fazla) ile kendini gösterir. Çocukluk çağında ishal çok sık görülür. Genellikle tek
başına görülmez, kusmayla birlikte seyreder. Dışkının temas yoluyla ağızdan bulaşmasıyla oluşur. Bozuk
besin maddelerini tüketme yolu ile de ishal durumu görülebilir. İshal özellikle üç yaş altındaki çocuklarda
sıvı kaybının neden olabileceği sorunlar nedeniyle de önem taşımaktadır. Çocukluk çağında görülen ishal
vakalarının büyük çoğunluğu üç-altı gün içinde kendiliğinden düzelir. 

bebeklerde ateşlenince yapılması ve yapılmaması gerekenler...


Ateş: Ateş, vücut sıcaklığının yükselmesi anlamında kullanılmaktadır. Çoğu zaman ailelerde panik
duygusuna neden olsa da, iyi tarafı vücudun hastalıkla savaşma yollarından biri olmasıdır. Ateşe neden
olan hastalıklar ya da hastalık etkenleri; ilaç kullanımı ve çevre ısısının normal koşullara getirilmesiyle
büyük oranda kontrol altına alınabilir. Çocuğunuzun ateşini ölçmek için dijital bir termometrenizin olması
gereklidir.

Alt Islatmanın Nedenleri




Çocukların dört-beş yaşına kadar, gece altını ıslatmaları normaldir. Bundan sonra da gece altını
ıslatmaları sürerse bir doktora başvurarak doğuştan bozukluk ya da idrar yollarında bir hastalık olup
olmadığı araştırılmalıdır. Eğer araştırma sonucu, herhangi bir hastalık bulunmazsa, çocuğun altını ıslatma
nedeni olabilecek en önemli etken tuvalet eğitiminde hatalı tutumlardır.

ÇOCUKLARA TUVALET EĞİTİMİ NASIL VERİLİR?



Tuvalet Eğitimi

Tuvalet ve temizlik alışkanlığı insanın sağlıklı yaşamında son derece önemli rol oynar. Bu alışkanlıkların
olumlu bir biçimde kazanılması da çocuğun ilk temizlik gereksinimlerini karşılamasında aldığı izlenimlerle
ilgilidir. Yine bu alışkanlığın kazanılmasında olgunlaşmanın rolü büyüktür. Normal gelişim gösteren bir
çocuk ikinci yaşa doğru kaslarını kontrol etmeyi öğrenebilir. Tuvalet eğitimine 18-24. aylar arasında
başlamak uygundur. Bu eğitim süresince, çocuğunuza baskı yapmamalısınız. Sevecen bir tutum ve düzen
içinde, kararlılıkla bu alışkanlığın yerleşmesini sağlayabilirsiniz. Çocuğunuzu tuvaletini söylemesi için
özendirmelisiniz. Erken aylarda, ayıplayıcı sert bir tutum içinde ele alınan tuvalet eğitiminin, çocuğun kişilik
yapısını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Bu nedenle tuvalet eğitimi verirken çocuğunuzla inatlaşmamalı
ve katı kurallar içinde olmamalısınız.

NE BULDUN OYUNU?





ETKİNLİK ADI
NE BULDUN?
 Materyal
Top, araba, şapka, ponpon, oyuncak bebek, küçük sepet, renkli fon kağıtları,
gazette vb.