22 Haziran 2014 Pazar

Anafilâksi (sistemik alerjik yanıt):



Günümüzde besin alerjisi ağır sistemik reaksiyonların (anafilâksi,
ölümcül alerjik reaksiyon) birinci nedenidir. Besinler, arı sokması ve ilaç alerjilerine bağlı anafilâksiden iki
kat daha sık anafilaksiye sebep olmaktadırlar. En sık balık, fıstık ve kabuklu deniz hayvanları anafilâksiye
neden olur. Sistemik bir reaksiyondur. Özellikle astımı olanlarda ölümcül seyredebilir. Belirtiler, besini
yedikten (hatta bazen pişirme sırasında çıkan buharını soluduktan) hemen sonra dakikalar içinde başlar.
Belirtileri ağızda karıncalanma, kaşıntı, vücutta yaygın ürtiker (kırmızı-pembe renkte ödem plakları),
karın ağrısı, bulantı, kusma, boğazda tıkanma hissi, solunum güçlüğü, hırıltılı solunum, ses kısıklığı ve
hipotansiyon ve bayılmadır.


İnsanlar yaşamları boyunca farklı besinler ile karşılaşmaktadırlar. Bu besinlerin içerisinde besin öğesi
(protein, yağ, karbonhidrat, su ve vitamin ve minerallerdir) dediğimiz daha küçük yapı taşları mevcuttur.
Besin ögeleri arasında alerjiye yol açan maddeler genellikle protein yapısındadır. Her insan herhangi bir
besine karşı alerjik tepki verebilirse de insanlarda sıklıkla alerjiye neden olan besinler şunlardır:

İnek sütü:
İnek sütüne karşı alerji çocukların % 3 ünde görülmektedir. İnek sütünün içerdiği proteinlerden
özellikle alfa laktoglobulin, kazein, sığır gamma globülini, sığır albümini ve beta laktoglobulin alerjik
niteliktedir. Diyetinden inek sütü çıkarılsa da tereyağı, tereyağı aromalı diğer yağlar, margarin, peynir
çeşitleri, yoğurt, krema, muhallebi ve benzeri besinler de tüketilmemelidir.


Yumurta: 
Sıklıkla tüketildiği hem de birçok yiyeceğin içinde bulunduğu için yaygın bir besin alerjenidir.
Yumurta beyazına karşı alerji sarısına oranla daha fazla görülmektedir. Yumurta alerjisi özellikle
bebeklikte ve erken çocukluk döneminde yaygın olarak görülmektedir. Yıllar geçtikçe etkisi azalmakta
ve yetişkinlik döneminde ise tamamen kaybolmaktadır. Yumurta alerjisinde egzama veya kaşıntı, deri ve
göz lezyonları görülme sıklığı diğer besin alerjenlerine kıyasla daha fazladır. Yumurta alerjisi, yumurtanın
kendisinin veya yumurta içeren yiyeceklerin alınmasından sonra, dakikalar veya saatler içinde ortaya
çıkan, deride yaygın kızarıklık, hırıltılı solunum, kusma ve ishal ile kendini belli eder. Yumurta akının bir
yaşından önce verilmemesi, başlandığında ise yavaş yavaş arttırılması gereklidir. Alerji belirtileri ortaya
çıktığında yumurtaya en az altı ay ara verilmelidir. Yumurta alerjisi olan bireyler yumurtayı ve yumurtalı
besinleri diyetlerinden çıkarmalıdır.


Balık ve kabuklu deniz ürünleri:
Güçlü alerjenlerdir. Alerjik reaksiyonlar balığın ağza alınmasından
birkaç dakika sonra görülebilir. Aşırı duyarlı bireylerde pişmiş ya da çiğ balığın kokusunu duyma, hatta
bazen balığa sadece dokunma ile birlikte bile bulgular ortaya çıkabilir. Alerjiye neden olan balık ve
deniz ürünü yendikten sonra deride ve gözlerde kızarma ve kaşıntı, deri döküntüleri, karın ağrısı, bulantı,
kusma, ishal ve karın ağrısı, astım benzeri bir tablo, burun akıntısı ve tıkanması veya genel bir reaksiyon
olarak anaflaksi gözlenebilir. Çocuklarda çoğu zaman astım veya egzamaya benzer bulgular oluşur.
Sıklıkla alerjik reaksiyona neden olan balık ve deniz ürünlerinden bazıları şunlardır: Uskumru, ton balığı,
ıstakoz, morina balığı, sardalya, kerevit, karides, yengeç, salyangoz, midye, istiridye, kalamar.

Kabuklu ve yağlı kuruyemişler (fındık, yer fıstığı vb.):
Sık görülen klinik belirtiler astım, dudaklarda ve yanak mukozasında kabarma, yutakta görülen ödem (şişlik), ürtiker (kaşıntı) ve egzamadır. Bu gruptaki alerjik besinler yer fıstığı, badem, Hindistan cevizi, kestane, ceviz, şam fıstığı, fındıktır. Genelde etkilerini yendikleri zaman göstermelerine rağmen; badem, kestane, fındık ve yer fıstığı yağları solum yoluyla alerjik reaksiyon oluşturabilirler. Yer fıstığı alerjisi yaşamın erken dönemlerinde kendini gösterir ve çoğu bireyde yaşam boyu sürer. Bununla birlikte, çocuklardaki fıstık alerjisi zamanla düzelebilir ve erişkin yaşta kaybolabilir.

Tahıllar: 
Bu gruptaki diğer besinlere kıyasla buğday ve mısır daha alerjen besinlerdir. Mısır buğdaya
kıyasla daha az alerjik özelliğe sahiptir ve bu nedenle buğdaya göre daha fazla tercih edilir. Buğday her
diyette önemli bir yere sahip olduğundan dolayı diyetten çıkarılması oldukça zordur. Buğday alerjisi
olanların kepek, bulgur, kuskus, kraker, nişasta, durum buğdayı ve durum unu, gluten, makarna ve erişteyi
diyetlerinden çıkarmaları gerekir.

Etler: 
Tavuk ve sığır etine karşı besin alerjisi de genelde bebeklik çağında görülür. Kuzu eti daha az
alerjendir. Süte duyarlı hastalar, sığır etine alerjik reaksiyon gösterebildikleri gibi yine aynı şekilde
yumurta alerjisi olan bireylerde tavuk etine karşı aşırı duyarlılık gözlenebilir.

Meyveler, sebzeler:
Sıklıkla alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Özellikle çocuklarda elma, armut, çilek,
kavun, karpuz, kiraz, vişne, kayısı, şeftali, kivi alerjiye neden olurlar. Portakal sık tüketimi nedeniyle
çocukluk döneminde alerjik bulgulara neden olabilir. Belirtiler daha çok çiğ meyvelerin yenmesiyle
ortaya çıkar. Meyvenin pişirilmiş halde tüketilmesiyle (konserve ve reçeller) alerji oluşma riski azalır.
Çiğ meyvelerin daha sık tüketildiği yaz aylarında ürtikerin(kaşıntıların) görülme sıklığının arttığını
görülmüştür.Meyvelerde olduğu gibi sebzelerde de grup reaksiyonları gözlemlenebilir. Çiğ sebzelere karşı alerji belirtileri gözlemlenirken, pişmiş şekillerine karşı herhangi bir reaksiyon oluşmayabilir. Patates veya
havuç gibi sebzelerin kabuğuna karşı bir duyarlılık mevcutken, yenebilir kısımlarına karşı bir belirti
gözlemlenemeyebilir. Domatesin suyuna karşı alerjik reaksiyon görülebilir.

Kuru baklagiller: 
Özellikle bezelye, fasulye, bakla veya yerfıstığı ciddi alerjik reaksiyonlara neden
olabilir. Baklagillerden olan soya fasulyesi de özellikle çocuklarda alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Soya
fasulyesi protein içeriği nedeniyle birçok ticari besinde kullanılmaktadır. Hazır gıdaların bu nedenle
çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.

Baharatlar ve çeşni vericiler:
Dereotu, anason, kimyon, zencefil, kereviz tohumu, tarçın, karanfil, kişniş,
hindistancevizi, hardal, karabiber, kırmızıbiber, nane, haşhaş tohumu, adaçayı, kekik ve vanilya bu tip
besin alerjilerine neden olabilen yiyeceklerdir. Baharat alerjileri çocuklarda nadiren görülür, çünkü
çocuklar yetişkinlere nazaran daha az baharatlı besin tüketirler.

Hardal kuvvetli bir alerjendir.
Özellikle çocuklarda astım veya ürtikere neden olurlar. Karabiber, vanilya
ve nane nadir olarak solunum sisteminde klinik belirtiler oluştururlar. Özellikle çeşitli yiyeceklerde
kullanılan tarçın, nane ve hindistancevizi yağları deride ve vücudun diğer bölgelerinde geçici kızarıklık
ve şişliklere neden olurlar.

Çikolata:
Özellikle çocuklarda sık tüketiminden dolayı alerjik burun akıntısı, migren, deride kızarma ve
kaşıntı ve sindirim sistemi bozuklukları görülebilir. Semptomlar kakao tüketilmesiyle de ortaya çıkabilir.
Bal: Bal nadiren alerjiye neden olur. 1 yaşın altındaki çocuklarda alerji riski nedeniyle bal tüketilmesi
tavsiye edilmez. Bal zehirlenmesi alerjik bir reaksiyon olmayıp bazı balların içinde bulunan ve kalp
ritmini yavaşlatan bir madde bulunmasına bağlıdır.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder